28 Ekim 2014 Salı

Adamın hası, ayrılıkta belli olur...

Adamın hası, ayrılıkta belli olur...
Kadınlarla tanışırken, sevişirken, işler yolundayken, hepsi kibar görünür; kur yaparlar, kapı açarlar, sandalye tutarlar, çiçek alırlar; ağızlarından bal damlar.
Sonra gün olur, ayrılık kapıyı çalar.
İşte o zaman, vitrin kırılır, cila dökülmeye başlar.
Uygar sandığınız o adam, anında yoldan çıkar; bağırır yok yere, dili çatallaşır, birden küstahlaşır.
Kıskanç, pinti, aksi bir magandaya dönüşür.
Durup dururken eski defterleri açar, unutup gittiğiniz bir gecenin, sohbetin, kişinin hesabını sorar.
“Sen zaten…” girişiyle başlayan suçlamalar, “Ben aslında…” itirafıyla devam eder.
O konuştukça fark edersiniz ki, siz kendinizi feda ederken, o bambaşka yollara sapmıştır. Gizliden gizliye sizi izlemiştir, odanızı, çantanızı kurcalamıştır, konuşmalarınızı, görüşmelerinizi kaydetmiştir. Cebinde, kalbinde her an çekilmeye hazır hançerler gizlemiştir.
Anlarsınız ki aslında hiç güvenmemiş, hiç sevmemiştir.
“Ben bu adamın nesini sevmişim” diye iç geçirirsiniz; kendinizi ihanete uğramış hissedersiniz.
Ama artık çok geçtir.
Adam, kendini ayrılıkta belli etmiştir.
Liderin hası da, belalısı da, devrilirken belli oluyor...

Bu yazıyı okuduğumda sadece sen geldin aklıma...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder